Tüm sınıflar ortak ders

Sınıfa sessizce girdi ve öğrencilerine bakarak Merhaba ben Albus Mark Shevchenko.Bu sene geldim ve psikoloji profesörüyüm.Zaman kaybetmemk için sizinle tanışmayacağım ve direk derse gireceğim ayrıca söz verdiğim kişi önce adını sonrada söyleyeceği şeyi söylesin.Şimdi psikoloji nedir?dedi.Ardından masasının önüne geçti ve kağıda baktı.Bu gün öğrencilerine neler öğreteceğini dünden rapor etmişti.Öğrettiklerinin üstünü çizecekti.Öğrencilere baktı.Hala cevap bekliyordu.Acaba ne cevaplar alacaktı?

James , profesörü dinledikten sonra Albus Mark Shevchenko ismini aklının bir köşesine yazdı.Daha sonra soruyu cevaplamak için yavaşça ayağa kalktı ve :
"Adım James Sumner
Psikoloji insan ve hayvan davranışlarıyla ve bilişsel süreçleriyle ilgilenir. Dili iyi kullanma, araştırma, istatistiksel analiz ve empati (karşısındaki ile özdeşleşme) gibi bazı özel beceri ve yetenekleri gerektirir.

Psikoloji oldukça geniş bir alandır. Psikologlar temel ve uygulamalı alanlarda araştırma yaparlar, toplumdaki örgütlere ve diğer kurumlara danışmanlık hizmeti verirler, bireylere tanı koyar , öğretim kurumlarında psikoloji öğretirler, çeşitli testler kullanarak zekayı ve kişiliği ölçerler, davranışları ve bilişsel işlevleri değerlendirip gerekli durumlarda yardımcı olurlar. Bireylerin hem birbirleri ile hem de makineler ile nasıl ilişki içine girdiklerini araştırıp, bu ilişkileri iyileştirmeye çalışırlar." dedi ve yavaşça yerine oturdu.

James'ı dinledikten sonra bu mantıklı ve zeki çocuğun ismini aklının en iyi köşesine yazdı ve hafif gülümseyerek Bunlar doğru James.Fakat biliyor musun bazı güçlerde psikolojiyle ilgilidir.Bunlardan biri telekinez özelliğidir.Cisimleri psikolojimizle yönetiyoruz.Böyle psikolojiye dayanan güçler bulunmaktadır.Evet başka psikolojinin ne odluğunu bilen yok mu?dedi öğrencilere bakarak.Ardından Bir kağıda James Sumner yazdı yanınada ''Psikoloji Nedir''sorusuna verdiği cevap nedeniyle artı almıştır.yazdı.Böyle zeki ve akıllı öğrencileir severdi.Diğer öğrencilere hala bakyordu.Başka ne cevaplar alacağım diye bekliyordu ama öğrencilerden cevap gelmeyecek gibiydi.Biraz daha beklemeye başladı..

aLBUS SİNİRLENDİ VE vANTH'IN OMZUNA elini koyup Ders sonunda ceza odaısna gideceksin.Ayrıca psikoloji bir silah yada kalkan olabilecke bir şeydir.Yakında anlayacaksın.dedi ve yerine oturttu.Ardından adını sordu adının Vanth olduğunu öğrenince kağıdına Vanth Armageddon yanınada ''Psikoloji Nedir?sorusuna veridği cevaplar ve derste terslemesine hareketleir yüzünden eksi almıştır''yazdı.Ardından sorusuna devam etti :''Evet başka cevabı olan yok mu?''öğrencilere bakıyordu.Vanth'ın psikolojisi bozulmuş bir çocuk olduğunu düşünüyordu.Arından parmak kaldıran çocuklardan birine baktı ve send er gibi ona parmağını uzattı..

(out1:bu yazdığım rpnin altına yazı yazan bir kişi parmağımı uzatıp söz hakkı veridğimöğrenci olsun:))
(out2:sene sonunda bir sonraki sınıfa geçmek istmeyenler rp yazmayabilir;) )

Uzun bir dönem geçmişti ve tatili hakkettiği için çok uzaklara gitmişti.Geri geldiğinde yeni yüzlerde eski yüzleride görmüştü ama derslere geç kaldığının farkındaydı herşeyi düzene sokmak için psikoloji dersine girmeye karar verdi.Koşarak sınıfın kapısını buldu.Bu derse ilk defa giricekti ve içinden ''İnşallah psikopat biri yoktur''dedi ve içeri girdi içersi psikopatlarla kaynıyordu abisine küçük bir sırıtma atarak içeri girdi.

Daniel için uzun bir tatil olmuştu. Hatta süreyi biraz aşıp academy geç bile gelmişti. Fakat yaz boyunca gorduğu yeni yerler karşılaştığı zorluklar ve yohun antremanlar sonuç vermişti. Yeteneğinde kendini dahada geliştirmiş hatta gizli bir yetenek bile edinmişti. Bu gücünü bir lordun üzerinde deneyip vereceği tehsiri merak ederken yüzünde ki gülümsemeyle sınıftan içeri girdi. Tarzı neredeyse tamamen degişmişti. Fakat tek degisen tarzı olmamıştı. Kişiliği ise daha gizemli ve daha ürkütücü bir hal almıştı ışığa yaklaştıkça dahada karanlığa giden Daniel ne kendisini durdura biliyor nede bu durumdan bir rahatsızlık hissediyordu. Gozune kestirdiği sandalyeye oturmasıyla profesorun içeriye girmesi bir olmuştu. Profesore görmezden gelip ayaklarını masanın üzerine koyup tıpkı eski günlerde ki gibi geriye dogru esniyor bir yandada ıslık çalıyordu. "Psikoloji dersi geçen sene yoktu. Bu sene hangi aklı evvel bu belayı başımıza sardı." diye fısıldadı. Profesorun ahzından çıkan ilk harfle bütün yaşam enerjisinin çekildiğini hissetti. Konuşmasında ki monotom havadan ne kadar can sıkıcı bir ders olduğu belli oluyordu. bir süre yarı uyur bir halde konuşmaları dinledi. Vanth'le profesor arasında geçen konuşmalar yüzünde bir tebessüme neden olmuştu. "Vanth... Hiç değişmemiş. Madem oyle çorbada benimde tuzum bulunsun." duruşunda en ufak bir degisme olmadan kahkaha atmaya başladı. Profesör ve sınıf kendisine şaşkın bkaışlarla bakıyordu. "Bunlar sadece birkaç zırvadan başka bir şey değil. Ne bir silah nede bir kalkan. Sadece zayıfların arkasına saklandığı bir korkuluktan öte değildir." sözünü bitirmesiyle bir kahkaha daha attı. Saçlarının altından gülümsemesi görünüyordu.

Her zamankindendi Penelope.Hiç bir değişiklik yoktu yani hayatında.Nasıl bıraktıysa kendini öyle bulmuştu yine.Ve yine özlüyordu arkadaşlarını.Yine,yine uzaklara kaçmak istiyordu.Birde şimdi alıştığı ritmi bozmuşlardı.Yeni dersimiz "psikoloji".İlginç sayılabilirdi aslında.Hangi açıdan bakıldığına bağlıydı.Vanth ve takımının bakış açısından mesela.Sadece yeni bir deneyimdi.Ne olmuş yani işkence edilecek bir zavallı daha.Gerçekten de ihtiyaçları olan dersti bu halbuki,eğer hoca kaliteli olsaydı.Kendilerine "bir nebze" olsun gelme ihtimalleri vardı.Ama yok.Adam o kadar da dişli değildi.İç geçirdi,keşke...Yüzünde yarım bir gülümsemeyle onları izledi.Söyleyeceklerini çalmış kıza baktı sevimli bir suratla.Bu sınıfta normale benzeyenlerde vardı.Böyle bir okulda ne kadar normal olunabilirse tabi.Sınıftakileri izlerken, adının daniel olduğunu hayal meyal hatırladığı bir çocuk takıldı gözüne.Geliştirmişti kendini.Yeni bir "karanlık" kişilik daha."Yazık" diye düşündü penelope sesli bir şekilde.Anca yanındakiler duyardı onu.Zar zor oda.Şimdi herkesin tepkisini izlemek için yüzünde geniş bir sırıtma sıraya yaslandı.Birazdan hoca Vanthdan gözlerini ayıracak şaşkın gözlerle Daniel'a bakacaktı.Ona uygun bir cevap vermeye çalışacak.Daniel ve diğerleride keyiflenmiş bir şekilde atışmaya devam ediceklerdi.O da diğerleri gibi profesörün "kontrolü eline alıp" ders işleyebildiği zamanı bekleyecekti.Sessizce kıkırdadı yanındaki kıza.

Fafner,eflatun gözlerindeki yansımanın ardında çıkmış olabilecek her türlü zaman diliminden ibaret olan,sadece bir hayalden başka birşey değilmiş,düşüncelerin bir yansımasıymış gibi duran bir drow.Sanki sınıfın tavanından geçermiş gibi sınıfa bodozlama daldı.Gür sesi ile ''Ne oluyo lan burda.''diyerek bağırmayı ihmal etmemiş,sağ kesesinde ise bir kertenkeleyi de daima hazır bulundurmuştu.Vanth'e doğru bir göz attı ve devam etti.''Kim kime laf ediyo hoca.!!!''diyerek sormadan da edemedi.''Konusulan herşeyi duyar ve görürüm,biri bana aık bir fikir sunmaz ise okulu yıkarım..''

Yüzündeki gülümseme hissettiği enerjiyle dahada büyümüştü. Ortama yeni gelen kişi oldukça tanıdık ve bir oakdarda yabancı geliyordu. O kişinin Fafner olduğunu biliyor fakat Fafner diyemiceği kadar değiştiğini görüyordu. Dersin bir anda monotov havasından kurtulduğunu hissetti. Bir süredir kapalı tuttuğu gözlerini tekrar açtı gözlerinden çıkan ışık bir ateş gibi süzülürken gülümsemesi şeytanileşmeye başlamıştı. Duruşunu değiştirmeden ciddi bir ses tonuyla "Sen neden sadece sesini kesip yerine oturmuyorsun?" diyerek başını kaldırıp gözlerini görmesine izin verdi.

Arkasını dönerek kendisine o aptalca sözleri söyliyen çocuğa eflatundan izlerini yitirmiş,karanlık korku salan gözler karşındakini zihinsel olarak zedelemeye başlıyordu.Hafifden gülümseyerek gözlerini geri kapadı ve ''Bu sözleri bana söylemediğini var sayıyorum velet.Kapa çeneni ve otur olduğun yere.Yoksa suanda beynini yerinden sökerim.''Son sözlerini söylerkenki vurgusu gayet acıklayıcı ve kendinden emin bir tonda sertçe cıkmıştı dudaklarından.

Sınıftaki çoğu kişi gibi o da bu dersi oldukça gereksiz bulmuştu. Öyle ki sınıfa ilerlerken her attığı adımı bir öncekinden de yavaştı. Sınıfa girdiğinde arkalardan bir sıraya oturdu ve başını sıraya dayadıktan sonra Profesörü beklemeye başladı. Profesörün gelmesiyle konuşmaya başlaması bir olmuştu, ona oldukça uzun gelen konuşmasının ardından diğer öğrenciler ve profesör arasında olan tartışmayı sadece sessizce izlemekle yetiyordu.

Profesör sinirle bağırdı:Artık canıma tak etti hepiniz yerinize oturun,demişti ve çokta sinirli görünüyordu ardından bir kaskı onlara gösterdi ve:Gönüllü olma isteyen?dedi.

Curtis , dersin başından beri en arka sırada sessizce oturuyordu.Dün geceden gelen baş ağrısı kafasını sıraya koymasına sebep olmuştu.Sınıfta çıkan tartışma baş ağrısını artırsa da bir anda kesildi.Çünkü gözleri Stacy'ye odaklanmıştı.Birkaç saniye sonra kızın da ona doğru dönüp gülümsemesi ya da Curtis'in gülümsediğini sanması mutluluk vermişti fakat profesörün bağırmasıyla dalgınlıktan kurtulup aslında kızın arkasına hiç dönmediğini fark etti.Üstelik bu bağırtı baş ağrısını artırmış olsa da , psikoloji dersinde elinde kasketle ne yaptığını bilmediği profesör sırasına yaklaştığında birkaç saniye ona odaklandı.Adamın gücünü merak ederken bir anda baş ağrısının kesildiğini hissederek rahatladı.Fakat baş ağrısını dersten çıkmak için kullanmak istiyordu.Devam edermiş gibi yaparak ayağa kalktı ve "Profesör sanırım dersi terk etmeliyim.Başımda büyük bir ağrı var" dedi.Ardından eşyalarını toplayarak sınıfı terk etti.